  
Saat gecenin bir yarısı. Belki de burukluk değil benimkisi, sadece sade bir sitem. Bir insanın sürekli mi canı sıkılır. Bir tarafa atılmış gibi hisseder yüreğini. Bir boşluktur doldurulmaz. Yerine koymak istersin farkında olmadan kimilerini, koyamazsın. Sarılmak istersin belki de ona hiç sarılmadığın kadar sıkıca ve yürekten...
  
Saat bilmem kaç
Yelkovan akrebi kaç defa kovaladı kim bilir ...
içimde bi "SENSİZLİK"...
Gerisi RüYa...
....
"Dur !!!
gitme!"
Demek isterdim sana ardından bakarken...
"Dur Gitme!!! "...
Diyemedim ki... El salladım -Yalnızlığıma- Sensiz kalışımın şerefine ağladım ardından Sessizce...
Ne bu şehir alışabildi gidişine...
Ne maviler...
NE BEN...
Bilsem ki geliceksin,
Düşünmem inan Silerim hayatımdan tüm yaşanmışlıkları...
Seninle 1 Dk. Yaşanmamışlıklar adına...
  
Kafiyesiz zamana karşı bi yokluk duygusu var içimde...ne yapıyorum , ne yapacağım, bilmiyorum...
Galiba (d)üşüyorum...
Bir kibrit çaksam herşeye diner mi acılarım ? "Boşver" diyorlar "ağlama" susuyorum... bu suskunluk çığlıkları diner mi ? 'Gece' bile öyle zifiri ki bu akşam bana...öyle karanlık öyle siyah ki...Uyumak istiyorum herşeyi unuturak... Kapıyorum gözlerimi ' işte yine sen ! ' uykularım sen , gecelerim sen, gündüzlerim sen ... Açsam gözlerimi düşünceler diziliyo birbiri ardınca: ' yine sen ! '
Silebilsem yüzünü, gözlerimden ; yalın ayak yürüyen yüreğime batan cam kırıklarını görmezden gelebilir miyim ? her yer kan revan...
Notası olmayan unutulmuş bir melodiyim şimdi bu karanlıkta...Bütün mazeretlerim izinli bu gece. herkezin terkettiği ıssız bir kent gibi hep eksik sol yanım... oysa aşk iki kişilikti...
  
Belkide yıldızlara değmedi başımız.. Umut iklimlerine adımızı da yazmamıştık.. Yürek sancılarımızı dindiren bakışlara sahip sevgilimiz de olmamıştı... Kimseyi ağlatmadan..
Kimseden ah almadan...
  
Sen güneş oldun
Ben seni gölgemle bile yormadım
Sen ömrüm oldun
Ben artık ölmekten korkar oldum..
|